Evden Çalışmanın Fazla Mesaisi

Evden Çalışmanın Fazla Mesaisi

27 Ocak 2021 0 Yazar: Emre Yılmaz

Koronavirüs salgını ile birlikte birçok şirket, salgın gerekçesiyle evden çalışma modeline geçmiştir. Evden çalışmak kimileri için çok rahat ve faydalı olsa da, kimileri için adeta işkenceye dönüşebilmektedir. Zira evden çalışıldığı gerekçesiyle mesai saatlerinde esneme, mola vermeksizin saatlerce çalışma, iş ve özel yaşamın birbirine girmesi gibi durumların yaşandığına şahit oluyoruz.

Evden çalışma yöntemi ilk kez, 6 Mayıs 2016 tarihinde yapılan değişiklik ile İş Kanunu’nun 14. maddesine eklenmiştir. Kanunda uzaktan çalışma olarak adlandırılmakta olup, diğer alanlarda tele çalışma, remote çalışma olarak da adlandırılabilmektedir.

Buna göre “uzaktan çalışma; işçinin, işveren tarafından oluşturulan iş organizasyonu kapsamında iş görme edimini evinde ya da teknolojik iletişim araçları ile işyeri dışında yerine getirmesi esasına dayalı ve yazılı olarak kurulan iş ilişkisidir. “

Evden Çalışan İşçi Farklı İşleme Tabi Tutulamaz

Bir işçinin kanuna göre uzaktan çalışma modeliyle çalışıyor olması, o işçiye diğer emsal işçilere göre farklı işlem uygulanmasına sebep olamaz. Kanunda açıkça “Uzaktan çalışmada işçiler, esaslı neden olmadıkça salt iş sözleşmesinin niteliğinden ötürü emsal işçiye göre farklı işleme tabi tutulamaz “ hükmü yer almaktadır. Dolayısıyla evden çalışan işçi, işyerinde çalışsaydı hangi işlemlere tabi ise kural olarak aynı işlemlere tabi olacaktır.

Dolayısıyla mesai saatleriyle ilgili de evden çalışan işçi için değişen bir şey olmayacaktır. İşçi evden çalışıyor olsa da; yine işverenin talimatları ve kontrolü altında, işverence belirlenmiş mesai saatlerine bağlı olarak çalışıyor ise, işçinin fazla mesai yapması halinde bu çalışmanın karşılığını talep etme hakkı bulunmaktadır.

Genel Olarak Fazla Çalışma

Kanuna göre kural olarak bir işçinin günlük çalışma süresi 11 saatten, haftalık çalışma süresi ise 45 saatten fazla olamaz. Bu süreleri aşan çalışmalar kanunda “fazla çalışma” olarak kabul edilir ve işçi bu çalışmaları için ayrıca ücrete hak kazanır.

Bununla birlikte işçiler; ulusal bayram ve genel tatillerdeki, hafta tatillerindeki ve dini bayramlardaki çalışmaları için de ayrıca ücrete hak kazanır.

Ara Dinlenme Hakkı

İşçinin dinlenmek ve kişisel ihtiyaçları için zamana ihtiyacı olup, gün içinde aralıksız olarak çalışması beklenemez.

İş Kanunu’nun 68. maddesine göre işçiye,

  • Dört saat veya daha kısa süreli işlerde en az onbeş dakika,
  • Dört saatten fazla ve yedibuçuk saate kadar (yedibuçuk saat dahil) süreli işlerde en az yarım saat,
  • Yedibuçuk saatten fazla süreli işlerde en az bir saat

ara dinlenmesi verilir.

İşçi, ara dinlenme zamanında tamamen serbest olmalıdır. Bu süreyi nerede geçirdiği, ne yaptığı önemli değildir. Aynı zamanda ara dinlenme zamanında çalışmaya hazır bekliyorsa da ara dinlenme yaptığı kabul edilmez. Zira işçi, ara dinlenme zamanında çalışmayla ilgili her türlü fiziksel ve zihinsel faaliyetten arınmış olmalıdır.

Dolayısıyla ara dinlenme zamanında işveren tarafından çalıştırılan ya da çalışmaya hazır olarak bekletilen işçi, yasal hakkı olan ara dinlenme süresini kullanamamasından dolayı bu süre için ücrete hak kazanacaktır.

Örneğin güncel bir sorun olarak; işçinin, işi gereği bilgisayar başından ayrılamaması nedeniyle bilgisayarının yanında yemek yemesi ve bir yandan da işe bakması ya da yemek için bilgisayarın başından ayrılmışsa da o esnada işverenden gelecek bir talimat ile hemen bilgisayar başına geçme zorunluluğunun bulunması; işçiye ara dinlenme hakkının gereği gibi kullandırılmadığına delalet edebilecektir.

Fazla Çalışma Yapıldığı İşçi Tarafından İspat Edilmelidir

İşçiler fazla çalışma alacağı talep edebilmek için, fazla çalışma yaptığını ispatlamak zorundadır. İspat için yazılı deliller ile birlikte tanık deliline de dayanılabilir.

Bir işçinin fazla mesai yaptığını, hangi günlerde hangi saatler arasında çalıştığını nasıl ispatlayacağı her kişi özelinde farklı değerlendirilir. Fiziki olarak işyerinde çalışan bir işçiden farklı olarak evden çalışan bir işçinin fazla çalışma yaptığını ispatlamak için; iş için atılan ve alınan e-maillerin, toplantı için kullanılan görüntülü görüşme programlarında varsa görüşme kayıt ve istatistiklerinin ya da diğer uygulamalar ile yapılan yazışmaların tarih ve saatleri delil olarak kullanılabilir.

Bunlarla birlikte işçinin çalışmasına doğrudan şahit olmuş kişilerin tanıklığı da işçinin fazla mesai yaptığı yönünde delil olarak kullanılabilecektir.

Sonuç

Her ne kadar uzaktan çalışma modeli İş Kanunu’na 2016 yılında girmişse de, bu modelin çok geniş kitlelere ulaşması salgınla birlikte gerçekleşmiştir. Öyle görünüyor ki, salgın sonrasında da uzaktan çalışma modeli hayatımızda büyük bir yer kaplayacaktır.

Salgın başlayana kadar uygulama alanının az olması nedeniyle konuyla ilgili sınırlı sayıda içtihat bulunmakta ise de, önümüzdeki süreçte yargının bu konuda geliştireceği içtihatlar büyük önem arz edecektir.

Av. Emre Yılmaz

İletişim